Pınar Gültekin’in katiline ağırlaştırılmış müebbet, ağabeyine (2) 4 yıl hapis
PINAR’IN BABASI: EN YÜKSEK CEZA İSTİYORUZ
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nde yeniden görülen davanın bugün ikinci duruşması görüldü. Duruşmaya Pınar Gültekin’in annesi Şefika Gültekin, babası Sıddık Gültekin, taraf avukatları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Cemal Metin Avcı ve kardeşi Mertcan Avcı, SEGBİS üzerinden salona bağlandı. Anne Şefika Gültekin, akıl hastası olduğunu belirterek duruşmayı terk etti. Mahkeme tarafından son sözleri sorulan Sıddık Gültekin, kızının diri diri yakıldığını belirterek, “Bu katil sadece benim kızımı değil hepimizi yaktı. Yerel mahkeme Adli Tıp raporunu dikkate almıyor. 30 kamu görevlisinin imzası var ama nedense bir canavarın söylediği sözler hep görmezden geliniyor. Buna inandılar. En ağır ceza ne ise onu çekmesini istiyoruz” dedi.
‘İLK MAHKEME’NİN GEREKLİ KARARI HUKUKİ BİR KARAR’ Duruşmada söz alan Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, birinci mahkemenin gerekçeli kararında, ‘Avcı’nın profesyonel tabip olmadığı düşünülerek Gültekin’in kulağını sıktıktan sonra Ölüme neden olacak kadar gırtlak, ölmediğini bilmeyebileceği açıklamasını eleştirdi. Söz konusu gerekçeli kararı “hukuk manyağı” olarak nitelendiren Epözdemir, “O halde bundan sonra her diri diri yakma olayında ‘Bu kişi profesyonel sağlık personeli değildir’ denilerek hafifletici hükümler getirilmeli” dedi. hukuk anlayışı olamaz.Bu yasalar sadece profesyonel sağlık çalışanlarıdır.Epözdemir, Cemal Metin Avcı’nın yanan namluyu salondan evin bahçesine tek başına taşıdığını iddia ettiğini ancak adli tıp raporuna göre kendisinin elinde yanık olmadığını belirterek, “Öldürüyor, fıçıya koyuyor, odun döküyor, benzin döküyor. Yakıyor, üzerine beton döküyor ve 162 kiloluk varili tek başına arabaya yükleyip nehre götürüyor, nehre atıyor. Bu mümkün değil, yakma sırasında kardeşi Mertcan Avcı’nın olay yerinde olduğunu HTS kayıtlarından biliyoruz, belgelerde de var. Cemal’e yardım etmemiş olması mümkün değil. İpi çöpe atmak yerine, tesise oldukça uzak olan bağ evinde kokoreçi yaktıklarına inanmamızı bekliyorlar. Nedir bu, ritüel mi? Kokoreç yakma ritüeli mi?” Burada nasıl plan yaptığımı anlamadım.Plan yaparak birini öldüreceksem neden güvenlik kameralarının olduğu yerden bir şey alıp evime götüreyim?Plan yapmadığım buradan anlaşılıyor. .Yaktığımda hiç canlı değildi, boğdum, öldürdüm, nefes almıyordu.Delilik denen şey hayatın bir gerçeği.Tabii ki pişmanım, keşke böyle şeyler olmasaydı. Çok üzgünüm ama olan oldu ama olan benim başıma geldi Rezil oldum hayatım bitti Tecavüze uğradığımı tüm Muğla öğrendi Katil vampirmişim gibi anlatılıyor. böyle bana şantaj yaptı başkalarına şantaj yaptı karımı ve işimi kaybettim cinayet davasında da kimse bana yardımcı olmadı. Keşif, olayı tek başıma yaptığımı kanıtladım, namluyu tek başıma taşıdım.” KOOKOREÇ İLE KİME AYRIMCILIK YAPABİLİRİM?’ SEGBİS üzerinden savunması alınan diğer sanık Mertcan Avcı, olay tarihine kadar 7 yıldır İzmir’de öğrenci olduğunu ve pandemi nedeniyle Muğla’ya gittiğini belirterek, ” Abimin Pınar’la ilişkisi olduğunu bile bilmiyordum.Bağ evi boş bir yer değil sürekli gittiğimiz bir yer özellikle haftada 3-4 kez gittiğim oturup oturduğum bir yer arkadaşlarımla bahçe.cinayet davası hakkında hiçbir fikrim yoktu.daha önce o varilin içinde çöplerin yakıldığı çok oldu.bu yüzden namluyu görünce hiçbir şeyden şüphelenmedim.kokusunu duydum mu? Daha önce ceset yakmak? Kokoreç ile ayırt edebilir miyim? ‘Kardeşim ceset yakıyor mu diye namlunun içine mi bakacağım? Hiçbir şey bilmiyordum, beraatimi talep ediyorum’ dedi. MÜBAREK HAPİSTE İfadelerin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Cemal Metin Avcı’nın ‘canavarca his ve eziyetle öldürme’ suçundan haksız tahrik kararları olmaksızın müebbet hapis cezasına çarptırıldığını söyledi. Suç delillerini gizleme, yok etme ve değiştirme hatasından 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Davut CAN/İZMİR, –